Kimlik Ofis

 

Birini ararken diğerini aramaya çalışmak işte herşey burada başlar. Satırlar satırları cümleler cümleleri kovalar. Ne istediğini bilmek nasıl istediğini bilmek kadar önemlidir. O aranılan şey ya da nesne nicelik nitelik bakımından öngörüsü var mı bilinmez ama mutlaka bir ipucu barındırır kendinde. Aslında herşey, bir kağıt parçasında yazılıdır ağır adımlarla bulursun izi.

Bilgi, yüksek katlı bir binada oval ofistedir. Biri lüks katlı binanın katlarının birine odaya ofise sessizce girip bilgiyi bir kağıt parçasına yazıp koymuştu masanın üstündeki sümenin üstüne. Amaç onu gerçekten almak mıydı? Gerçekten ama gerçekten o kağıtta yazılan bilgiyi paylaşıp dağıtmak mıydı ? O kağıt parçasına yazılanlar Kimlik Ofisti!

Kimlik Ofis, arayan ve bulmak isteyen için bir hikaye bir roman bir makale bir gerçekti. Belki de Kriminal bir iz’di. Noktasına virgülüne kadar tasvir edilmişti. Orada gizli bilgiler mevcuttu ne James Bond çantaya sığardı ne de gizemli raflara.

Gerçek unutulur muydu kimlik ofiste? Unutulmaz elbet. Masadaki sümenin üstünden alınan kağıt bir gizemli  başkası tarafından alınır ve okunurdu. Okuyan takım elbiseli siyah gözlüklü 1.80 boylarında iri cüsseli biriydi. Ofise giren kişiler ajan tipli esrarengiz kişilerdi niyetleri belli ki iyi değildi genellikle akşamüstü 17.00-17.30 arası girerdi kale işaretli anahtarı bırakırdı girene şifre olsun diye.

Kimlik Ofis, acaip bir yerdi. Gizemli kişiler içeri girince tam adı gibi olurdu kimlik ofis. İşaretli kale anahtarı gizemini daha arttırırdı. Bugüne kadar gözle görünür hiçbir yetkili oraya girmemişti hep aklımı kurcalardı bu soru. Odanın penceresi yoktu sadece altıgen bir gece lambası vardı yandığında piramit görüntüsü veren onunda gölgesi görünürdü kapı aralığından.

Birgün, ardı ardına 4 tane jeep belirdi gece mavisi. Saat öğlen 12.00 ı gösteriyordu herkes öğle yemeğindeydi. Jeeplerin birinden o gözlüklü takım elbiseli adam indi arkasından diğerleri. Binaya girdiler odaya doğru adım adım ilerlediler  ve odaya girdiler. Bunlar bir ülkenin istihbaratıydı. 1 saat kadar sonra güvenlik kuvvetleri aldıkları bir istihbarat üzerine baskın yaptı binaya. Yapılan baskında o istihbaratın  takım elbiseli gözlüklü adamı ve adamları suçüstü yakalanmıştı. Yapılan baskında krokiler çeşitli devlet kurumlarının resimleri ve çok sayıda çok amaçlı bomba ele geçirildi ayrıca 4 ilde de eş anlı patlamaya hazır bomba yapıldığı tesbit edildi bir yazılı gizemli kağıt ele geçirildi herşey o kağıttaydı aslında.

Evet, tüm bunlar dünya ülkelerinde ve Türkiye de olası mı olası. Anlatılanı ülkemiz açısından coğrafi ve matematik stratejik konumu ile Ortadoğu coğrafyasında 21.yüzyıl konjonktüründe ele alırsak geçmişten bugüne terör örgütlerine yapılan operasyonları sıralarsak Pkk, Hizbullah, Dhkpc, Işid Daeş ve diğer terör örgütü operasyonları ortaya çıkmaktadır. Devletin ve rejimin devamı bekası için yapılan operasyonlar askeri güvenlik strajik ve istihbarati anlamda haklılığı ortaya koymuştur. Bu bağlamda başka bir ülke istihbaratı diğer bir ülke aleyhine çalışabilmektedir şuan ki Ortadoğudaki durum bunun en iyi göstergesidir tıpkı Abd nin ve İsrailin İngilterenin Fransanın istihbaratlarının Suriye ve İran üzerinde çalıştıkları gibi; asker ve teçhizat desteği eğitim,sabotaj. Son zamanlarda dikkat çeken önemli başka bir durum ise ülkelerin birbirlerinin vatandaşlarını istihbaratçılarını ortadan kaldırmalarıdır  bu da benim kafamda bir soru işaretidir Sözkonusu ortadan kaldırılan kişi ne biliyordu? Kimlerle görüştü lehte mi aleyhte mi? Acaba yeni bir dünya savaşı çıkaracak ipucumu buldu bu konuda birilerinin damarlarına mı bastı? Diye çok yönlü sorular ve cevapları onlarda ayrı bir soru düşünürüm.

Değerli okur, Yeni Dünya Düzeni biliyorum ki yeni dizayn yeni dönüşüm demek değişim demek. Bu dönüşümü hızla geçirenler ayakta kalabiliyor bakın suikastler darbeler mutasyona uğramış hastalıklar biyolojik saldırılar istihbarat oyunları içi dış konjonktürel gelişmeler hepsi bir sistemi tek bir sistemi içeriyor şuan o sistemin hazırlıkları tüm dünyada yapılıyor ve bunda da ayakta kalan ve kalanlar kazanıyor. Ülkemizin stratejik ve coğrafi olarak 21.yüzyıl sonrasına kalması yarınlara geleceğe umutla bakması gerekir bunun için gerekli tedbir yatırım ve programları hayata geçirmesi dileğiyle.

Erdem Balcı