Analiz Değerlendirme/ Beyin Fırtınası/Mizah/Hayatın İçinden

       Öyle bir an gelir ki ne olduğunu bile anlayamazsın. Ortam sessizdir olan olmuştur. Farkına bile varamadığın olaylar ve olgular yerle bir etmiştir zamanı. Fotoğraf oluşmamıştır. Ortalık toz duman hiçbirşey görülmüyor sadece nefes ve kalp atışı vardır. Dehşetin izleri ayrıntıda gizliydi. Hayattasın ama nasıl bir hayat nasıl bir karmaşa o bile belli değil güven ortamı yok olmuş. Sebep arıyorsun fakat sonuç ortada kaos. 21.yüzyılda patlamalar: Terör saldırıları 11 Eylül, salgın hastalıklar: H1N1 ve Corona Korona Covid , savaşlar: Ortadoğu(Irak savaşı-Suriye Savaşı), felaketler: depremler  yormuştu dünya insanlarını. Sert politikalar izlenmiş haritaların değişmiş ülkelerin genetiği ile oynanmıştır. Türkiye yabancı değildi bunlara nitekim emperyalist güçlere karşı Kurtuluş Savaşını başarıyla götürmüş Zaferle taçlandırmış Cumhuriyet ilan edilmiş ve Türkiye Cumhuriyeti varolmuştur. Suikastlar,Bölücü Örgütler Pkk, Hizbullah ve yasadışı güçler ,Darbeler dönemi 15 Temmuz Kalkışması baş

Kendini bilip de yazmanın ötesinde olmak Kalbe gönül sırdaşına sormak   Bambaşka sözcükleri duygularla beslemek yazmanın ötesinde olmak Rüyada başka alemlere dalıp orada kalmak   Zaman tünelinden geçmek yazmanın ötesinde olmak Sözcüklerle cümleleri sıkı sıkı sarmak   Şiirin diliinden dizelerde gezmek yazmanın ötesinde olmak Şüpheli duygulara sırdaş olmak   Herşeyi unutmak gelecekte yazmanın ötesinde olmak Düşünceleri fikir tarlasına sunmak   Rota, yazmanın ötesinde olmak Ritmi, yazmanın notasında çalmak Erdem Balcı

           Çok farklı bir duygu, başlıktaki gibi yazmanın ötesinde olan bir şey. İstemek, yazmanın zaten ötesi. Cümleleri kurmak bambaşka yazıya dökmek ve ötesi bambaşka. Sırra kadem basmış sözcükler yürekten esintilenir. Dış etkilerden etkilenmeden iç etkilerden hissetmektir yazmanın ötesinde olmak.             İstemek, hissetmek, satırlara düşünceler dizmek yürekten dokunuşları sesleri hissetmek işitmek yazmanın ötesinde olmaktır. Yazmanın ötesinde olmak, zaman tünelinden   geçmek bir yola girmek oradan devam etmektir. Suya doymamış toprağı sulamaktır yazmanın ötesinde olmak. Yazmanın ötesine geçebilmek için çok cesur kalem, özgün olmak olmak gerekir. Bir köşe yazısı, bir makale, bir şiir, bir deneme, bir roman, bir hikaye yazmak kendinde olmanın ötesine geçmek yazmak. Yazmanın ötesine geçmek ne aradığını bilmek ne aradığını bulmak yazdıktan sonra görmek bambaşka olsa gerek. Yazmanın ötesi başka aleme dalıp herşeyi unutup maceraya sürüklenip orada kalmaktır. Erdem Balcı

Bugün Erdem Balcı olarak, içimden geldiği gibi yazmak istiyorum. Sözcükleri tutmadan, satır satır, sayfalara dökmek istiyorum. Su gibi aksın gitsin yazdıklarım; sözcükler, cümleler, satırlar, paragraflar… Kalemim tükenene kadar yazmak, sayfa dolana kadar sayfa bitene kadar yazmak. Sözcüklere gem vurmadan açık açık yazmak. Yazmak bir tarla gibi adeta; tarlayı sürüyorsun, mahsüller, fikirler, düşünceler açığa çıkıyor. Sözcükler, cümleler fışkırıyor özgürce… Düşünüyorum size ne yazayım diye ,bir mektup yazar gibi…Düşünüyorum size şiir yazar gibi… Düşünüyorum size bir makale bir köşe yazısı bir deneme yazar gibi… Başımı iki elimin arasına alıp yazıyorum belki felsefe diyorum belki başka bir şey yeter ki yazıyorum. Neden sonuç diye düşünmüyorum, kalemimi sayfaya dokunduruyorum harfler konuşuyor cümleler konuşuyor… İşte bu paragrafta neden sonuç diye düşünüyor ve okuyucu, yazar diyorum. Yazmak kadar okumak ta güzel, o satırları hissetmek, sayfanın kokusunu koklamak. Yanar döner sönme

Mütevazi cümleler, Dem vurmuş yüreğime Sözcüklerin kalbi, Güç vermiş kalemime Ben şaşkın sözcükler şaşkın, Parolası yok dünyanın Tarih ben coğrafya sen, Nereden akar kızılca kanın Nota olmuş dertler, Merhemi şiirde arar Yağmur yüklü bulutlar, Dünyada sana kanar Dudaklarından dökülür arzular, Mektup yazar dünya aleme Kervanlar geçer dünya döner, Nakış nakış işlenir bedene Erdem Balcı

Kitabı ilk elime aldığımda o muazzam matbaa kokusu sarar her tarafı. Sayfaları her çevirdiğimde bu koku daha da yayılır derinlikler ve gizem oluşur. İçinize o kokuyu çektiğinizde adeta bir yazarın zaman tüneline girersiniz ve orada çıkmak istemezsiniz. Zaman tünelinde kalmak başka bir dünyadır başka bir rüyadır. Kitabın her sayfasında ayrı bir sonsuzluk sezersiniz. Bu sonsuzluk son sayfaya kadar sürer. Konusu ve türüne göre bu zaman tünelinde kalmak değişebilir. Kitabı okurken konusu ve türü, ön ve arka kapaktan içerikten sizi mıknatıs gibi kendine çeker. Kitabın ritmini yakalar okuyucu kitabı okudukça nabız atışı gibi kendini hissettirir. Konusu ve türü ne ise adete oradaymış gibi yaşarız .İşte ritim burada başlar, kelimeler akar gider. Her bir sözcük kelime bir bilgidir başka bir paylaşımdır ya da deneyimdir. Yazar, kitap, okur üçlemi; evrensellik ve kalıcılık açısından önemlidir. Yazar, bilgi birikimini iyi hesap etmelidir. Kitap, neyi anlattığını analiz etme

İnsan, aradıkça ve araştırdıkça bilginin daha değerli olduğunu anlıyor. Özellikle bilgiyi öğrendikçe, kullandıkça, paylaştıkça insan oradan buradan araştırır bilgiyi nesilden nesile ulaştırır. Bilginin silinmez izi, bilginin tazeliğini anlarsınız. Madeni, kitapların makalelerin derinliklerine iner orada ararsınız. Nedendir bilinmez insan aradıkça araştırdıkça bilginin sınırını yok gibi hisseder. Bilgiyi aramayınca araştırmayınca insan olduğu yerde sayar bir boşlukta gibidir. İlgi, bilgi, merak araştırdıkça ve aradıkça artar. Bu üçlü insanoğluna fırsatlar sunar, bu fırsatlar değerlendirilmelidir. İlgi, bilgi, merak insan işlemeli değerlendirmeli bunları. İlgi duymazsak araştıramayız araştıramadığımız içinde körelir gideriz. Merak bir kıvılcımdır o kıvılcım olmazsa ateş olmaz. Herhangi bir şeyin nedenini sonucunu kavramak merak ile başlar bu olmazsa olmaz. Ve bilgi dünyayı önümüze getirir bilgiyi işler, bilgiyi paylaşırız. Bilgi bize yön verir geleceğe ışık tutar. B